celikci
New member
Dünyanın gözü kulağı 24 Şubat’tan beri Ukrayna’dan gelen haberlerde.
Savaş tüm diplomatik eforlara karşın sürat kesmeden devam ederken Yunanistan basınında çarpıcı bir tahlil yer aldı.
Yunan Ta Nea gazetesi ‘Ukrayna’da Savaş: Erdoğan çatışmadan nasıl kar sağlıyor?’ başlıklı haberinde ‘Türkiye’nin taktiğini’ okurlarına sundu.
Alman Handelsblatt gazetesinin haberine atıfta bulunan gazete ticarette artık kısa uzaklıkların talep gördüğünü yazdı ve şu değerlendirmede bulundu;
‘bir epey Türk şirketi, daha pandeminin birinci günlerinde süreçleri artırma potansiyellerini fark ettiğinden, yeni şubeler kurdular. Covid-19 niçiniyle karantinaya girmek yerine global tedarik zincirlerinde boşluklar aradılar ve onları Türk eserleriyle doldurdular. Misal bir taktik, Avrupa’daki savaşın dünya iktisadında yarattığı çalkantıların ortasında da izlendi.’
Türkiye’nin ihracatının son iki yılda sistemli bir biçimde arttığının altını çizen gazete, haberde ‘Çin’i demiryolu ile Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Avrupa’ya bağlayan Yeni İpek Yolu’nun ‘Orta Koridoru’ da Türkiye’ye çıkıyor’ tabirine yer verildi.
Aynı haberde Türkiye’nin demiryolu yatırımlarına dikkat çekildi. Türkiye’nin Asya ve Avrupa’yı demiryolu ile birbirine bağlayan Marmaray Tüneli’ni tamamladığının altını çizen gazete şu sözlere yer verdi;
‘İstanbul’un güneyindeki 31 kilometrelik Marmaray Tüneli’ni tamamlayan Türkiye son 20 yılda 1.085 kilometre yeni demiryolu sınırı inşa etti. Tıpkı devirde 6 bin 400 kilometreden çok eski demiryolu sınırı yenilendi.’
Ta Nea’nın atıfta bulunduğu Handelblatt’ın ‘Türkiye Alman şirketlerinin kaçış noktası oluyor’ başlıklı haberinde Türkiye’nin Ukrayna savaşı ve Çin’in teslimat problemlerini fırsata çevirdiği belirtilmiş ve ‘Küresel tedarik darboğazları şaşırtan bir biçimde Türkiye’yi Alman ithalatçı ve ihracatçıları için imrenilen bir sığınak haline getiriyor’ denilmişti.
Ankara’nın on yıllık planını yazan Ta Nea, ‘Ülkenin planı, on yıl ortasında ülkedeki tüm limanların ve tüm havaalanlarının demiryolu ile birbirine bağlanması’ değerlendirmesinde bulundu.
Türiye’nin bu yatırımlardan yaralandığına vurgu yapılan haberde ‘hem Rusya’nın Ukrayna’daki savaşından tıpkı vakitte daha sonrasından ve Çin’in tedarik zinciri meselelerinden yararlanıyor’ denildi.
AL JAZEERA MÜELLİFİNDEN TÜRKİYE ANALİZİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma günü Rus önder Putin ile yaptığı görüşme de dış basında geniş yer bulmuştu.
Görüşmeyi yakında takip eden dünya kamuoyu gelişmeleri saniye saniye okurlarına aktarmıştı. Al Jazeera’dan görüşme öncesi dikkat çeken bir Türkiye tahlili gelmişti.
Carnegie Europe’da Konuk Akademisyen olan Dimitar Bechev Al Jazeera için kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin dış siyasetini masaya yatırmıştı.
‘ANKARA BOŞLUĞU DOLDURMAYA HAZIRLANIYOR’
‘Rusya’nın Ukrayna kayıpları Türkiye’nin kazancıdır’ başlıklı yazıda şu tabirlere yer verilmişti;
‘İster Suriye’de ister Güney Kafkasya’da olsun, Moskova’nın etkisinin azalması bekleniyor. Ankara ise boşluğu doldurmaya hazırlanıyor.’
Türkiye’nin Batı yaptırımlarına katılmayarak Rusya ile diplomatik bağını koparmadığını, Erdoğan’ın Kırım’ın Ukrayna’ya ilişkin olduğunu belirterek Kiev’e dayanak verdiğine vurgu yapılan yazıda bu durum için şu kıymetlendirme yapılmıştı;
‘Bu Kremlin’in Ukrayna’da çıkmaza girdiği bir periyotta, Türkiye’nin Rusya ile münasebetlerinde sonları zorlamak istediği fırsatların bir göstergesi.’
Savaş tüm diplomatik eforlara karşın sürat kesmeden devam ederken Yunanistan basınında çarpıcı bir tahlil yer aldı.
Yunan Ta Nea gazetesi ‘Ukrayna’da Savaş: Erdoğan çatışmadan nasıl kar sağlıyor?’ başlıklı haberinde ‘Türkiye’nin taktiğini’ okurlarına sundu.
Alman Handelsblatt gazetesinin haberine atıfta bulunan gazete ticarette artık kısa uzaklıkların talep gördüğünü yazdı ve şu değerlendirmede bulundu;
‘bir epey Türk şirketi, daha pandeminin birinci günlerinde süreçleri artırma potansiyellerini fark ettiğinden, yeni şubeler kurdular. Covid-19 niçiniyle karantinaya girmek yerine global tedarik zincirlerinde boşluklar aradılar ve onları Türk eserleriyle doldurdular. Misal bir taktik, Avrupa’daki savaşın dünya iktisadında yarattığı çalkantıların ortasında da izlendi.’
Türkiye’nin ihracatının son iki yılda sistemli bir biçimde arttığının altını çizen gazete, haberde ‘Çin’i demiryolu ile Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Avrupa’ya bağlayan Yeni İpek Yolu’nun ‘Orta Koridoru’ da Türkiye’ye çıkıyor’ tabirine yer verildi.
Aynı haberde Türkiye’nin demiryolu yatırımlarına dikkat çekildi. Türkiye’nin Asya ve Avrupa’yı demiryolu ile birbirine bağlayan Marmaray Tüneli’ni tamamladığının altını çizen gazete şu sözlere yer verdi;
‘İstanbul’un güneyindeki 31 kilometrelik Marmaray Tüneli’ni tamamlayan Türkiye son 20 yılda 1.085 kilometre yeni demiryolu sınırı inşa etti. Tıpkı devirde 6 bin 400 kilometreden çok eski demiryolu sınırı yenilendi.’
Ta Nea’nın atıfta bulunduğu Handelblatt’ın ‘Türkiye Alman şirketlerinin kaçış noktası oluyor’ başlıklı haberinde Türkiye’nin Ukrayna savaşı ve Çin’in teslimat problemlerini fırsata çevirdiği belirtilmiş ve ‘Küresel tedarik darboğazları şaşırtan bir biçimde Türkiye’yi Alman ithalatçı ve ihracatçıları için imrenilen bir sığınak haline getiriyor’ denilmişti.
Ankara’nın on yıllık planını yazan Ta Nea, ‘Ülkenin planı, on yıl ortasında ülkedeki tüm limanların ve tüm havaalanlarının demiryolu ile birbirine bağlanması’ değerlendirmesinde bulundu.
Türiye’nin bu yatırımlardan yaralandığına vurgu yapılan haberde ‘hem Rusya’nın Ukrayna’daki savaşından tıpkı vakitte daha sonrasından ve Çin’in tedarik zinciri meselelerinden yararlanıyor’ denildi.
AL JAZEERA MÜELLİFİNDEN TÜRKİYE ANALİZİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma günü Rus önder Putin ile yaptığı görüşme de dış basında geniş yer bulmuştu.
Görüşmeyi yakında takip eden dünya kamuoyu gelişmeleri saniye saniye okurlarına aktarmıştı. Al Jazeera’dan görüşme öncesi dikkat çeken bir Türkiye tahlili gelmişti.
Carnegie Europe’da Konuk Akademisyen olan Dimitar Bechev Al Jazeera için kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin dış siyasetini masaya yatırmıştı.
‘ANKARA BOŞLUĞU DOLDURMAYA HAZIRLANIYOR’
‘Rusya’nın Ukrayna kayıpları Türkiye’nin kazancıdır’ başlıklı yazıda şu tabirlere yer verilmişti;
‘İster Suriye’de ister Güney Kafkasya’da olsun, Moskova’nın etkisinin azalması bekleniyor. Ankara ise boşluğu doldurmaya hazırlanıyor.’
Türkiye’nin Batı yaptırımlarına katılmayarak Rusya ile diplomatik bağını koparmadığını, Erdoğan’ın Kırım’ın Ukrayna’ya ilişkin olduğunu belirterek Kiev’e dayanak verdiğine vurgu yapılan yazıda bu durum için şu kıymetlendirme yapılmıştı;
‘Bu Kremlin’in Ukrayna’da çıkmaza girdiği bir periyotta, Türkiye’nin Rusya ile münasebetlerinde sonları zorlamak istediği fırsatların bir göstergesi.’