Günlük maksimum 150.000 Euro’luk ödülü kazanmak için iki takım birbiriyle bağlantılı farklı kelime zincirlerini çözmelidir. Telecinco’nun Pazartesi’den Cuma’ya saat 20:00’de yayınladığı ‘Zincirdeki Tepki’ yarışmasının başlangıç noktası burası. Formatın lideri, bu programı Pazar geceleri düzenlenen ‘Hayatta Kalanlar’ galasının sunumuyla birleştiren Ion Aramendi (46 yaşında, San Sebastián).
– Telecinco’nun yarışmaya olan güvenini nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Çok müteşekkirim çünkü televizyonda sabır deyince çabuk bitiyor sabrımız ve bu bir data ihtiyacına dönüşüyor. Gittikçe daha iyi kitlelere ulaştığımız zincir güven, bunun uzun bir yol olduğunun bilincinde ve güvene teşekkür etmeyi bir görev olarak görüyorum. Yenilemeden memnunuz ve formatı azar azar geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz ve her geçen gün daha fazla insanın ilgisini çekmeye devam ediyoruz. Gelecek hakkında iyimserim. Programlar azar azar ve yarışmalar daha çok ilerliyor ve günlük alanlarda günlük verilere değil, trende bakmanız gerekiyor.
Yarışmada hangi yenilikleri hazırlıyorsunuz?
–Bunu duyurmak için henüz erken, ancak bazı şeyleri iyileştireceğiz. Formatın nasıl büyüyebileceğini ve nerelerde iyileştirme kapasitemiz olduğunu görüyoruz. Görsel olarak, bazı testleri daha kolay, daha oynanabilir ve evde daha keyifli hale getirmek için zaten değiştirdik. Örneğin ‘gizemli karakter’ konusunda da iyileştirmeler yaptık. Gelecek için hala daha ilginç haberler var.
–Yarışma, karizmatik ‘Cocolocos’u reddetti. Program bir play-off yapmayı mı yoksa gelecekte en iyi takımlarla karşılaşmayı mı düşünüyor?
–Bu çok ilginç bir fikir, bence play-off yapmak için çok erken çünkü üç aydan biraz fazla bir süredir yayın yapıyoruz. Gelecekte şampiyonlarla özel haftalar, play-offlar vb. planlıyoruz. Hala oynamayı öğrenmemiz gerekiyor. Örneğin İtalya’da 15 yıldır yayında olan harika bir formatın başlangıcını geliştiriyoruz, bu yüzden şu anda orijinal programda karşı karşıya gelen ekiplerin kalitesini ve uzmanlığını hayal edin. Öğrenilecek ve oynanacak çok şey var.
–İspanyolca versiyonun uluslararası formata katkısı nedir?
– Biz ona yakın bir dokunuş veriyoruz. İtalya’da çok daha karmaşık olan ve henüz yapmayı düşünmediğimiz birkaç test dışında pratik olarak izlenen bir formattır. Yarışmacılar ile var olma biçimime, kahkahalarıma ve yakınlığıma katkıda bulunuyorum. Tipik İspanyol karakteri, böyle söyleyip söylemeyeceğimi bilmiyorum.
–Bu yarışmaya katılır mıydınız yoksa zor mu buluyorsunuz?
– Gerçek şu ki, karım hakkında kendimi bilinçli hissediyorum. Filmlerden ‘Chain Reaction’ oynuyor. İyi olduğum oyun türü değil, kabul ediyorum. Yarışmacılara çok iş düşüyor ve kendimi tanıtabilir miyim bilmiyorum. Takılmak ve eğlenmek için, o zaman evet. Eşimle birlikte oynarsam, eminim şampiyon olabiliriz.
–Telecinco taahhüdünü öğleden sonra iki yarışma ile nasıl yaşıyorsunuz?
–Bu yeni aşamayı sabırsızlıkla bekliyorum çünkü Mediaset’te çok gelişen şeyler var. Bence çok ilginç adımlar atılıyor. Promosyon, hangi günlerin gittiği ve zincirde sahip olduğumuz tekliflerin ne kadar sürdüğü bilinerek düzenli bir şekilde yeniden çalışılır. Öğleden sonra iki yarışma koymak da bana iyi bir fikir gibi geliyor, çünkü her zaman yaptığımız şeye takılıp kalamayız, özellikle de tostun başka bir yerde yendiğini gördüğümüzde. Televizyon modelinin değiştiği bir zamanda yaşıyoruz, ancak bunun nedeni televizyonların değişmesi değil, halkın kendi alışkanlıklarını ve geleneklerini değiştirmesidir. Yapabileceğimiz en iyi şey bir ızgara dikmek, ona güvenmek ve ona zaman tanımak.
–Sabit kalan, çok şey borçlu olduğunuz ‘Kurtar beni’ programıdır.
–Hayatımda öğrendiğim her şey bana televizyon karşısında bir deneyim olarak hizmet etti. Garson olarak çalışırken bile insanlarla sürekli kullandığım iletişim becerilerimi geliştirmek için çok fazla deneyim kazandım. Ama ‘Kurtar beni’ benim için televizyonun başlangıcıydı. Bildiğim her şeyi bu programda öğrendim. Bir okuldu. Ve ETB’ye gittiğimde üniversiteye geçiş gibiydi.
–Pazar günleri ‘Survivientes’ ile devam ediyor ve daha şimdiden bir terk edilmişlik yaşadı, Patricia Donoso’nunki. Hayal kırıklığına uğradın mı?
–Yapılacak ilk şey, kendinizi ‘Survivors’ ile karşılaşan ve bu maceraya başlamaya karar veren bir kişinin yerine koymak. Kendimi Patricia Donoso’nun yerine koysaydım, ben de buna katlanmazdım ama bu programa gideceğinizi bildiğiniz zaman neler olacağını zaten biliyorsunuz. Her şeye karşı sergilediği tavır belki de en iyisi değildi. Onunla ilgili hayal kırıklığına uğradım ama kararına saygı duymalısın.
– Telecinco’nun yarışmaya olan güvenini nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Çok müteşekkirim çünkü televizyonda sabır deyince çabuk bitiyor sabrımız ve bu bir data ihtiyacına dönüşüyor. Gittikçe daha iyi kitlelere ulaştığımız zincir güven, bunun uzun bir yol olduğunun bilincinde ve güvene teşekkür etmeyi bir görev olarak görüyorum. Yenilemeden memnunuz ve formatı azar azar geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz ve her geçen gün daha fazla insanın ilgisini çekmeye devam ediyoruz. Gelecek hakkında iyimserim. Programlar azar azar ve yarışmalar daha çok ilerliyor ve günlük alanlarda günlük verilere değil, trende bakmanız gerekiyor.
Yarışmada hangi yenilikleri hazırlıyorsunuz?
–Bunu duyurmak için henüz erken, ancak bazı şeyleri iyileştireceğiz. Formatın nasıl büyüyebileceğini ve nerelerde iyileştirme kapasitemiz olduğunu görüyoruz. Görsel olarak, bazı testleri daha kolay, daha oynanabilir ve evde daha keyifli hale getirmek için zaten değiştirdik. Örneğin ‘gizemli karakter’ konusunda da iyileştirmeler yaptık. Gelecek için hala daha ilginç haberler var.
–Yarışma, karizmatik ‘Cocolocos’u reddetti. Program bir play-off yapmayı mı yoksa gelecekte en iyi takımlarla karşılaşmayı mı düşünüyor?
–Bu çok ilginç bir fikir, bence play-off yapmak için çok erken çünkü üç aydan biraz fazla bir süredir yayın yapıyoruz. Gelecekte şampiyonlarla özel haftalar, play-offlar vb. planlıyoruz. Hala oynamayı öğrenmemiz gerekiyor. Örneğin İtalya’da 15 yıldır yayında olan harika bir formatın başlangıcını geliştiriyoruz, bu yüzden şu anda orijinal programda karşı karşıya gelen ekiplerin kalitesini ve uzmanlığını hayal edin. Öğrenilecek ve oynanacak çok şey var.
–İspanyolca versiyonun uluslararası formata katkısı nedir?
– Biz ona yakın bir dokunuş veriyoruz. İtalya’da çok daha karmaşık olan ve henüz yapmayı düşünmediğimiz birkaç test dışında pratik olarak izlenen bir formattır. Yarışmacılar ile var olma biçimime, kahkahalarıma ve yakınlığıma katkıda bulunuyorum. Tipik İspanyol karakteri, böyle söyleyip söylemeyeceğimi bilmiyorum.
–Bu yarışmaya katılır mıydınız yoksa zor mu buluyorsunuz?
– Gerçek şu ki, karım hakkında kendimi bilinçli hissediyorum. Filmlerden ‘Chain Reaction’ oynuyor. İyi olduğum oyun türü değil, kabul ediyorum. Yarışmacılara çok iş düşüyor ve kendimi tanıtabilir miyim bilmiyorum. Takılmak ve eğlenmek için, o zaman evet. Eşimle birlikte oynarsam, eminim şampiyon olabiliriz.
–Telecinco taahhüdünü öğleden sonra iki yarışma ile nasıl yaşıyorsunuz?
–Bu yeni aşamayı sabırsızlıkla bekliyorum çünkü Mediaset’te çok gelişen şeyler var. Bence çok ilginç adımlar atılıyor. Promosyon, hangi günlerin gittiği ve zincirde sahip olduğumuz tekliflerin ne kadar sürdüğü bilinerek düzenli bir şekilde yeniden çalışılır. Öğleden sonra iki yarışma koymak da bana iyi bir fikir gibi geliyor, çünkü her zaman yaptığımız şeye takılıp kalamayız, özellikle de tostun başka bir yerde yendiğini gördüğümüzde. Televizyon modelinin değiştiği bir zamanda yaşıyoruz, ancak bunun nedeni televizyonların değişmesi değil, halkın kendi alışkanlıklarını ve geleneklerini değiştirmesidir. Yapabileceğimiz en iyi şey bir ızgara dikmek, ona güvenmek ve ona zaman tanımak.
–Sabit kalan, çok şey borçlu olduğunuz ‘Kurtar beni’ programıdır.
–Hayatımda öğrendiğim her şey bana televizyon karşısında bir deneyim olarak hizmet etti. Garson olarak çalışırken bile insanlarla sürekli kullandığım iletişim becerilerimi geliştirmek için çok fazla deneyim kazandım. Ama ‘Kurtar beni’ benim için televizyonun başlangıcıydı. Bildiğim her şeyi bu programda öğrendim. Bir okuldu. Ve ETB’ye gittiğimde üniversiteye geçiş gibiydi.
–Pazar günleri ‘Survivientes’ ile devam ediyor ve daha şimdiden bir terk edilmişlik yaşadı, Patricia Donoso’nunki. Hayal kırıklığına uğradın mı?
–Yapılacak ilk şey, kendinizi ‘Survivors’ ile karşılaşan ve bu maceraya başlamaya karar veren bir kişinin yerine koymak. Kendimi Patricia Donoso’nun yerine koysaydım, ben de buna katlanmazdım ama bu programa gideceğinizi bildiğiniz zaman neler olacağını zaten biliyorsunuz. Her şeye karşı sergilediği tavır belki de en iyisi değildi. Onunla ilgili hayal kırıklığına uğradım ama kararına saygı duymalısın.