celikci
New member
ABD’nin birinci bayan Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, 84 yaşında hayatını kaybetti. Albright’ın ABD’deki bir televizyon programında, Irak’a uygulanan ambargo kararı ölen Iraklı çocuklara ait “Bu epey güç bir seçimdi lakin buna değdiğini düşünüyorum” kelamları dünyada reaksiyon çekmişti. Mesleği boyunca bunun üzere birtakım gaflara imza atan Albright, tam bir İstanbul âşığıydı. Hürriyet muharrirlerinden tarihçi ve profesyonel rehber Saffet Emre Tonguç, İstanbul seyahatlerinde eşlik ettiği Albright’ın bilinmeyen taraflarını anlattı:
‘DÜNYANIN EN HOŞ ŞEHRİ’
“Türkiye’yi fazlaca severdi ve tam bir İstanbul âşığıydı. bir arada üç kere İstanbul’u gezdik. Hatta Oscar’lı efsane oyuncu Robert Redford’u İstanbul’a getiren de oydu. Daima birlikte yaptığımız cinste kenti övme bakılırsavini üstlenmişti. Redford’a dönüp, güya 7 göbek İstanbullu üzere gururlanarak, ‘Ben sana söylemiştim, burası dünyanın en hoş şehri’ demişti.”
BİRBİRİMİZE FAL BAKTIK
“Birbirimize kahve falı bakmışlığımız bile var… ‘Size bir seyahat görünüyor. Fincanınızda Beyaz Saray çıktı’ dedi. ‘Bu bir davet mi?’ diye sorduğumda gülümseyerek onayladı.”
ATATÜRK HAYRANLIĞI
“İlk tanışmamızda etraf saklı polis falan kaynar sanmıştım. Ama bırakın zımnî polisi, muhafazası bile yoktu. Çok sevinçli, hayatla ve kendiyle hayli barışık bir insandı. Atatürk’ü epey severdi. Her 29 Ekim’de Atatürk tişörtü giyip kuaföre giderdi. Zira ABD’deki kuaförü Türk’tü. Türkiye zıtlığı ile bilinen ABD Temsilciler Meclisi Lideri Nancy Pelosi’nin de bu kuaföre gittiğini, ona inat karşısına Atatürk tişörtü ile çıktığını anlatıyordu.”
‘YARIM MİLYON IRAKLI ÇOCUĞUN ÖLMESİNE DEĞDİ’
Albright’ın vefatının akabinde, Körfez Savaşı daha sonrası Irak’a yönelik ambargolar niçiniyle hayatını kaybeden Iraklı çocuklar için söylemiş olduği kelamlar yine gündeme geldi. 1996 yılında ABD’de yayınlanan “60 Minutes” programına konuk olan Albright, gazeteci Lesley Stahl’ın “Yarım milyon Iraklı çocuğun öldüğü biliniyor. Bu Hiroşima’da ölen çocukların sayısından bile daha fazla. Buna değdiğini düşünüyor musunuz” sorusuna “Bu fazlaca güç bir seçim. Lakin bizce buna değdi” karşılığını vermişti. Albright, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi olduğu periyotta sarf ettiği bu sözlerle büyük reaksiyon çekmişti. Vefatının akabinde da Albright, yarım milyon Iraklı çocuğun mevtini onaylamakla eleştirildi.
KAPALI ÇARŞI’DAN ALDIĞI BROŞLA SADDAM’A İLETİ
Taktığı broşlarla nam salan Madeleine Albright, etrafına bunlarla ileti veriyordu. Hatta Albright’ın, İngilizce “Read my lips” (Dudaklarımı oku) deyişine atıfta bulunarak kaleme aldığı “Read My Pins” (Broşlarımı Oku) isimli bir kitabı bulunuyor. Saffet Emre Tonguç, Albright’ın Kapalı Çarşı’dan satın aldığı kılıca dolanmış yılan figürlü broşun kıssasını şöyleki anlatıyor: “Dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin, Madeleine Albright’ı ‘yılan’ olarak tanımlıyordu. O da Saddam Hüseyin’in asılarak öldürüldüğü gün bu broşu takmıştı. Kapalı Çarşı’dan aldığı bu broş Madeleine Albright için o kadar değerliydi ki, kitabının art kapağında bile yer vermişti.”
BİLGİ NOTU
1937’de Çekoslovakya’da Yahudi bir ailede dünyaya gelen Madeleine Albright, 11 yaşında Nazi zulmünden kaçan ailesiyle bir arada ABD’ye göç etti. Evvel ABD’nin BM Daimi Temsilciliği akabinde 1997-2001 içinde dışişleri bakanlığı yaptı.
‘DÜNYANIN EN HOŞ ŞEHRİ’
“Türkiye’yi fazlaca severdi ve tam bir İstanbul âşığıydı. bir arada üç kere İstanbul’u gezdik. Hatta Oscar’lı efsane oyuncu Robert Redford’u İstanbul’a getiren de oydu. Daima birlikte yaptığımız cinste kenti övme bakılırsavini üstlenmişti. Redford’a dönüp, güya 7 göbek İstanbullu üzere gururlanarak, ‘Ben sana söylemiştim, burası dünyanın en hoş şehri’ demişti.”
BİRBİRİMİZE FAL BAKTIK
“Birbirimize kahve falı bakmışlığımız bile var… ‘Size bir seyahat görünüyor. Fincanınızda Beyaz Saray çıktı’ dedi. ‘Bu bir davet mi?’ diye sorduğumda gülümseyerek onayladı.”
ATATÜRK HAYRANLIĞI
“İlk tanışmamızda etraf saklı polis falan kaynar sanmıştım. Ama bırakın zımnî polisi, muhafazası bile yoktu. Çok sevinçli, hayatla ve kendiyle hayli barışık bir insandı. Atatürk’ü epey severdi. Her 29 Ekim’de Atatürk tişörtü giyip kuaföre giderdi. Zira ABD’deki kuaförü Türk’tü. Türkiye zıtlığı ile bilinen ABD Temsilciler Meclisi Lideri Nancy Pelosi’nin de bu kuaföre gittiğini, ona inat karşısına Atatürk tişörtü ile çıktığını anlatıyordu.”
‘YARIM MİLYON IRAKLI ÇOCUĞUN ÖLMESİNE DEĞDİ’
Albright’ın vefatının akabinde, Körfez Savaşı daha sonrası Irak’a yönelik ambargolar niçiniyle hayatını kaybeden Iraklı çocuklar için söylemiş olduği kelamlar yine gündeme geldi. 1996 yılında ABD’de yayınlanan “60 Minutes” programına konuk olan Albright, gazeteci Lesley Stahl’ın “Yarım milyon Iraklı çocuğun öldüğü biliniyor. Bu Hiroşima’da ölen çocukların sayısından bile daha fazla. Buna değdiğini düşünüyor musunuz” sorusuna “Bu fazlaca güç bir seçim. Lakin bizce buna değdi” karşılığını vermişti. Albright, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi olduğu periyotta sarf ettiği bu sözlerle büyük reaksiyon çekmişti. Vefatının akabinde da Albright, yarım milyon Iraklı çocuğun mevtini onaylamakla eleştirildi.
KAPALI ÇARŞI’DAN ALDIĞI BROŞLA SADDAM’A İLETİ
Taktığı broşlarla nam salan Madeleine Albright, etrafına bunlarla ileti veriyordu. Hatta Albright’ın, İngilizce “Read my lips” (Dudaklarımı oku) deyişine atıfta bulunarak kaleme aldığı “Read My Pins” (Broşlarımı Oku) isimli bir kitabı bulunuyor. Saffet Emre Tonguç, Albright’ın Kapalı Çarşı’dan satın aldığı kılıca dolanmış yılan figürlü broşun kıssasını şöyleki anlatıyor: “Dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin, Madeleine Albright’ı ‘yılan’ olarak tanımlıyordu. O da Saddam Hüseyin’in asılarak öldürüldüğü gün bu broşu takmıştı. Kapalı Çarşı’dan aldığı bu broş Madeleine Albright için o kadar değerliydi ki, kitabının art kapağında bile yer vermişti.”
BİLGİ NOTU
1937’de Çekoslovakya’da Yahudi bir ailede dünyaya gelen Madeleine Albright, 11 yaşında Nazi zulmünden kaçan ailesiyle bir arada ABD’ye göç etti. Evvel ABD’nin BM Daimi Temsilciliği akabinde 1997-2001 içinde dışişleri bakanlığı yaptı.