celikci
New member
Fransa’nın mevcut cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir arada 24 Nisan’daki ikinci tıp seçimlere kalan isim, çok sağcı çizgideki Marine Le Pen oldu. Le Pen, AB’den çıkma niyetinde olmadığını açıklasa da programına yansıttığı ögelerin değerli kısmının AB kurallarına zıt olması, uzun vadede, ismi konmamış bir Frexit’e (Fransa’nın AB’den ayrılması) yer hazırlayabilir. Le Pen’in kazanıp da vaatlerini yerine getirme gayeli adımları atabilmesi halinde AB çalışamaz hale gelir ve tarihi bir krizle karşı karşıya kalabilir. Şu ana kadar anketlerde öne geçemeyen Le Pen’in cumhurbaşkanı olması yalnızca AB için değil NATO ve Türkiye’nin AB süreci açısından da önemli risk içeriyor. İşte Le Pen’in seçilmesi durumunda AB cephesinde yaşanabilecek muhtemel senaryolar:
AB TIKANIR
Le Pen, ülkesinin AB sonlarında denetimleri yeniden devreye sokmak, Fransa’nın Birlik bütçesine yaptığı katkıda kesintiye gitmek, AB hukukunun üstünlüğüne son vermek, iş bulma ve barınmada Fransız vatandaşlarına öncelik vermek, göçü kesmek için Schengen’i bir daha müzakere etmek istiyor. Tüm bu ögeler mevcut AB kurallarına karşıt. Le Pen’in programını uygulayabilmesi halinde AB ortasında kriz yaşanması kaçınılmaz hal alır.
TRUVA ATI CEPHESİ
“AB’yi içeriden reforme etme” gayesinde olan Le Pen’in iktidara gelmesi durumunda Brüksel’le “gerilla savaşı” yürütmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu yol yıllardır Polonya ve Macaristan tarafınca uygulanıyor. Paris’in şu anki çizgisinden sapmasının, Fransa’nın yükünün da tesiriyle, öteki iki ülkenin yarattığından epey daha olumsuz sonuçlar doğurma riski var. AB ortasındaki Truva atı cephesinin genişlemesi de muhtemel sonuçlar içinde.
BERLİN-PARİS SINIRI
Almanya ile Fransa içinde yıllardır süren ve AB’nin istikametini belirleyen yakınlığın Le Pen iktidarında sürme ihtimali epeyce düşük. Çok sağcı siyasetçi, iki ülkenin aslında epey derin stratejik farklılıklara sahip olduğu görüşünde. Le Pen’in hafta ortasında düzenlediği basın toplantısı Almanya’yla bağlantıları şu anki çerçevesinden çıkaracağının birinci sinyallerini içeriyordu.
PUSULAYI ZORLAR
AB ve NATO’nun, son devirde Rusya ve Çin’e karşı eskisine oranla daha kararlı ve ortak bir çizgi benimsediği söylenebilir. Le Pen’in, ABD ile Rusya’ya eşit uzaklıkta durma, Moskova’yla stratejik yakınlaşma ve Çin’le eşitler ortası bir alaka isteği AB’nin pusulasını zorlayabilir.
DE GAULLE MODELİ
Le Pen’in maksatlarından biri de ülkesini NATO’nun askeri komuta yapısından çekmek. Bu adım atılırsa Fransa, ortak savunma prensibinden yararlanmayı sürdürecek lakin NATO komutasındaki ortak havuza asker ve ekipman sağlamayacak. NATO’nun üçüncü büyük ordusuna ve nükleer güce sahip Fransa’nın çekilmesi İttifak açısından önemli bir imaj sorunu yaratır. Le Pen’in, Rusya başkanı Vladimir Putin’e hayranlık seviyesindeki ilgisi de NATO’da Moskova’ya yönelik karar süreçlerini etkileyebilir. Fransa, General Charles De Gaulle’ün cumhurbaşkanlığında 1966’da askeri kanattan çekilmiş, 2009’da ise geri dönmüştü.
TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİ
Le Pen’in Türkiye’ye bakışı başından bu yana olumsuz. Hatta son senelerda olumsuzluğun dozunun arttığı da söylenebilir. Türkiye’nin emniyetli bir ortak olmadığını düşünen Le Pen, Ankara’ya yönelik mali yardımların kesilmesinden ve AB’ye üyelik sürecine derhal son verilmesinden yana. Fransa’da mümkün bir Le Pen iktidarında Türkiye’nin AB sürecinin şu ana kadarkilerden daha ağır bir darbe alma mümkünlüğü çok yüksek.
VEBA İLE KOLERA ORTASINDA SEÇİM YAPMAK GİBİ’
FRANSA’da cumhurbaşkanını belirlemek için 24 Nisan’da yapılacak seçimlerin ikinci çeşidinin kilit ismi çok sol eğilimli Jean-Luc Melenchon’un partisi Boyun Eğmeyen Fransa’nın seçmenleri. Melenchon, ikinci cinste çok sağcı Marine Le Pen’e oy verilmemesini telkin ettiyse de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a oy verilmesi tarafında direkt bir telkinde bulunmadı. Melenchon’un yüzde 21.9’la birinci tipi üçüncü sırada tamamlamasında 18-24 yaş ortası gençler tesirli oldu. Bu kitle gelinen basamakta istikametini belirlemekte zorlanıyor. İnternet sitesi Politico’nun hafta ortasındaki bir haberinde yer verdiği, “Veba ile kolera içinde seçim yapmak üzere bir şey” yorumu Melenchon taraftarı gençlerin durumunu özetler nitelikte. Melenchon, birinci tıpta 18-24 yaş içinden yüzde 31 oy alırken Le Pen yüzde 26, Macron ise yüzde 20 almıştı.
AB TIKANIR
Le Pen, ülkesinin AB sonlarında denetimleri yeniden devreye sokmak, Fransa’nın Birlik bütçesine yaptığı katkıda kesintiye gitmek, AB hukukunun üstünlüğüne son vermek, iş bulma ve barınmada Fransız vatandaşlarına öncelik vermek, göçü kesmek için Schengen’i bir daha müzakere etmek istiyor. Tüm bu ögeler mevcut AB kurallarına karşıt. Le Pen’in programını uygulayabilmesi halinde AB ortasında kriz yaşanması kaçınılmaz hal alır.
TRUVA ATI CEPHESİ
“AB’yi içeriden reforme etme” gayesinde olan Le Pen’in iktidara gelmesi durumunda Brüksel’le “gerilla savaşı” yürütmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu yol yıllardır Polonya ve Macaristan tarafınca uygulanıyor. Paris’in şu anki çizgisinden sapmasının, Fransa’nın yükünün da tesiriyle, öteki iki ülkenin yarattığından epey daha olumsuz sonuçlar doğurma riski var. AB ortasındaki Truva atı cephesinin genişlemesi de muhtemel sonuçlar içinde.
BERLİN-PARİS SINIRI
Almanya ile Fransa içinde yıllardır süren ve AB’nin istikametini belirleyen yakınlığın Le Pen iktidarında sürme ihtimali epeyce düşük. Çok sağcı siyasetçi, iki ülkenin aslında epey derin stratejik farklılıklara sahip olduğu görüşünde. Le Pen’in hafta ortasında düzenlediği basın toplantısı Almanya’yla bağlantıları şu anki çerçevesinden çıkaracağının birinci sinyallerini içeriyordu.
PUSULAYI ZORLAR
AB ve NATO’nun, son devirde Rusya ve Çin’e karşı eskisine oranla daha kararlı ve ortak bir çizgi benimsediği söylenebilir. Le Pen’in, ABD ile Rusya’ya eşit uzaklıkta durma, Moskova’yla stratejik yakınlaşma ve Çin’le eşitler ortası bir alaka isteği AB’nin pusulasını zorlayabilir.
DE GAULLE MODELİ
Le Pen’in maksatlarından biri de ülkesini NATO’nun askeri komuta yapısından çekmek. Bu adım atılırsa Fransa, ortak savunma prensibinden yararlanmayı sürdürecek lakin NATO komutasındaki ortak havuza asker ve ekipman sağlamayacak. NATO’nun üçüncü büyük ordusuna ve nükleer güce sahip Fransa’nın çekilmesi İttifak açısından önemli bir imaj sorunu yaratır. Le Pen’in, Rusya başkanı Vladimir Putin’e hayranlık seviyesindeki ilgisi de NATO’da Moskova’ya yönelik karar süreçlerini etkileyebilir. Fransa, General Charles De Gaulle’ün cumhurbaşkanlığında 1966’da askeri kanattan çekilmiş, 2009’da ise geri dönmüştü.
TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİ
Le Pen’in Türkiye’ye bakışı başından bu yana olumsuz. Hatta son senelerda olumsuzluğun dozunun arttığı da söylenebilir. Türkiye’nin emniyetli bir ortak olmadığını düşünen Le Pen, Ankara’ya yönelik mali yardımların kesilmesinden ve AB’ye üyelik sürecine derhal son verilmesinden yana. Fransa’da mümkün bir Le Pen iktidarında Türkiye’nin AB sürecinin şu ana kadarkilerden daha ağır bir darbe alma mümkünlüğü çok yüksek.
VEBA İLE KOLERA ORTASINDA SEÇİM YAPMAK GİBİ’
FRANSA’da cumhurbaşkanını belirlemek için 24 Nisan’da yapılacak seçimlerin ikinci çeşidinin kilit ismi çok sol eğilimli Jean-Luc Melenchon’un partisi Boyun Eğmeyen Fransa’nın seçmenleri. Melenchon, ikinci cinste çok sağcı Marine Le Pen’e oy verilmemesini telkin ettiyse de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a oy verilmesi tarafında direkt bir telkinde bulunmadı. Melenchon’un yüzde 21.9’la birinci tipi üçüncü sırada tamamlamasında 18-24 yaş ortası gençler tesirli oldu. Bu kitle gelinen basamakta istikametini belirlemekte zorlanıyor. İnternet sitesi Politico’nun hafta ortasındaki bir haberinde yer verdiği, “Veba ile kolera içinde seçim yapmak üzere bir şey” yorumu Melenchon taraftarı gençlerin durumunu özetler nitelikte. Melenchon, birinci tıpta 18-24 yaş içinden yüzde 31 oy alırken Le Pen yüzde 26, Macron ise yüzde 20 almıştı.