celikci
New member
11 Eylül’de seçime hazırlanan İsveç’te gündem Türkiye…
Türkiye ile İspanya’nın başşehri Madrid’de düzenlenen NATO Tepesi’nde varılan mutabakata ülkedeki muhalefetin reaksiyonu sürüyor.
Türkiye’nin taleplerinin karşılanması daha sonrası veto sonucunı geri çektiği mutabakat daha sonrası ‘Türkiye’nin önünde bocalıyoruz’ eleştirisi yapıldı.
Sol Parti’nin sözcülerinden Hanna Gunnarsson, Sveriges Radyosu’na verdiği demeçte şu tabirlere yer verdi;
‘Hükümetin son periyotta Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önünde bocalaması konusunda fazlaca telaşlıyız.’
Gunnarsson, hükümetin Türkiye’nin taleplerine boyun eğdiğini belirtti ve bu durumdan da kaygı duyduklarının altını çizdi.
Merkez soldaki Yeşiller Partisi’nden milletvekili Maria Ferm ise bir seçim tartışması sırasında kamu yayın kuruluşuna Erdoğan’ın İsveç’i yönetmesine müsaade verilmemesi gerektiğini söylemiş oldu.
DÜĞÜM KRİTİK MADRİD TEPESİNDE ÇÖZÜLMÜŞTÜ
Ukrayna savaşı daha sonrası Finlandiya ve İsveç, NATO’ya üyelik müracaatında bulunmuş, Türkiye ise veto sonucu almıştı.
Dünya gündemini uzun müddet meşgul eden bu düğüm, İspanya’nın başşehri Madrid’de düzenlenen NATO Tepesi’nde çözülmüştü.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması daha sonrası harekete geçen İsveç ve Finlandiya NATO’ya resmi başvurusunu Mayıs ayında yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurlarında imzalanan Üçlü Muhtıra’da, müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle çabada Türkiye’yle tam dayanışma ve işbirliği sergileyecekleri, PKK terör örgütü başta olmak üzere ulusal güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam takviye verecekleri, PYD/YPG ve FETÖ’ye takviye sağlamayacakları taahhüdünde bulunmuşlardı.
Muhtıra’da üç ülke terörizmle, örgütlü kabahatler ve öbür ortak sınamalarla çabada mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her seviyede hükümetlerarası yapılandırılmış ortak bir diyalog ve işbirliği sistemi tesis edeceklerini belirtmişler, bu çerçevede muhtırada kayıtlı adımların takibi ve hayata geçirilmesi için Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların iştirakiyle bir Daimi Ortak Sistem tesis etmeyi kararlaştırmışlardı.
Ayrıca, Üçlü Muhtıra’da Finlandiya ve İsveç Türkiye’ye yönelik ulusal silah ambargosu bulunmadığını teyit etmişler, bu hususta Türkiye’yle dayanışma ve işbirliği ortasında hareket edeceklerini duyurmuşlardı.
Türkiye ile İspanya’nın başşehri Madrid’de düzenlenen NATO Tepesi’nde varılan mutabakata ülkedeki muhalefetin reaksiyonu sürüyor.
Türkiye’nin taleplerinin karşılanması daha sonrası veto sonucunı geri çektiği mutabakat daha sonrası ‘Türkiye’nin önünde bocalıyoruz’ eleştirisi yapıldı.
Sol Parti’nin sözcülerinden Hanna Gunnarsson, Sveriges Radyosu’na verdiği demeçte şu tabirlere yer verdi;
‘Hükümetin son periyotta Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önünde bocalaması konusunda fazlaca telaşlıyız.’
Gunnarsson, hükümetin Türkiye’nin taleplerine boyun eğdiğini belirtti ve bu durumdan da kaygı duyduklarının altını çizdi.
Merkez soldaki Yeşiller Partisi’nden milletvekili Maria Ferm ise bir seçim tartışması sırasında kamu yayın kuruluşuna Erdoğan’ın İsveç’i yönetmesine müsaade verilmemesi gerektiğini söylemiş oldu.
DÜĞÜM KRİTİK MADRİD TEPESİNDE ÇÖZÜLMÜŞTÜ
Ukrayna savaşı daha sonrası Finlandiya ve İsveç, NATO’ya üyelik müracaatında bulunmuş, Türkiye ise veto sonucu almıştı.
Dünya gündemini uzun müddet meşgul eden bu düğüm, İspanya’nın başşehri Madrid’de düzenlenen NATO Tepesi’nde çözülmüştü.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması daha sonrası harekete geçen İsveç ve Finlandiya NATO’ya resmi başvurusunu Mayıs ayında yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurlarında imzalanan Üçlü Muhtıra’da, müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle çabada Türkiye’yle tam dayanışma ve işbirliği sergileyecekleri, PKK terör örgütü başta olmak üzere ulusal güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam takviye verecekleri, PYD/YPG ve FETÖ’ye takviye sağlamayacakları taahhüdünde bulunmuşlardı.
Muhtıra’da üç ülke terörizmle, örgütlü kabahatler ve öbür ortak sınamalarla çabada mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her seviyede hükümetlerarası yapılandırılmış ortak bir diyalog ve işbirliği sistemi tesis edeceklerini belirtmişler, bu çerçevede muhtırada kayıtlı adımların takibi ve hayata geçirilmesi için Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların iştirakiyle bir Daimi Ortak Sistem tesis etmeyi kararlaştırmışlardı.
Ayrıca, Üçlü Muhtıra’da Finlandiya ve İsveç Türkiye’ye yönelik ulusal silah ambargosu bulunmadığını teyit etmişler, bu hususta Türkiye’yle dayanışma ve işbirliği ortasında hareket edeceklerini duyurmuşlardı.