celikci
New member
İsrail polisi, işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Al Jazeera televizyonunun Filistinli muhabiri Shireen Abu Aqleh’in cenazesinde de hücumda bulundu. Yaşanan olaylar sırasında tabutu taşıyan bireylerle polis içinde yaşanan arbedede gazetecinin tabutu yere düştü. Bu inanılmaz anlar kameralara yansırken tüm dünya tarafınca büyük reaksiyon ile karşılandı.
İsrail polisi, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki baskında İsrail askerlerince öldürülen Al Jazeera televizyonunun Filistinli bayan muhabiri Shireen Abu Aqleh’in naaşının omuzlarda taşınmasına müsaade vermeyerek cenazeye katılanlara cop, plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etti.
İsrail polisi Abu Aqleh’in naaşının morgdan çıkarılmasıyla bir arada hastane kapısına gelerek müdahalesine başladı.
Filistinliler fazlaca sevdikleri gazetecinin naaşını omuzlarında taşımak istedi lakin İsrail polisi buna müsaade vermek yerine cenazeye saldırdı
İsrail polisi, cenazenin yürüyerek taşınmasına müsaade vermedi. Cenazeye katılanlar, Abu Aqleh’in tabutunu hastane kapısına taşırken İsrail polisi ve cenazeye katılanlar içinde arbede yaşandı.
Olay anını toplumsal medya hesaplarından paylaşan birfazlaca gazeteci ve görgü şahidi polisin tabutun Filistin bayrağı ile kaplanmasına reaksiyon gösterdiğini ve bunu engellemeye çalıştığını aktardı.
Cenaze merasiminde çekilen ve haber ajansları tarafınca dünyaya servis edilen fotoğrafların birçoklarında tabuttaki Filistin bayrağının yaşanan karışıklık sırasında durduğu yerden kayarak düşmeye yüz tuttuğunu kanıtlıyor.
Gazetecinin Filistin bayrağına sarılı tabutu, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki meskeninin yakınındaki St. Joseph hastanesine giderken kentten ve Qalandia denetim noktasından geçerken en az 5.000 kişi sokakları doldurdu.
Görgü şahitleri polisin tabutun üzerine serilen Filistin bayrağına müdahale ettiğini söylüyor
Filistin Fetih hareketine ilişkin bir düzine maskeli silahlı adam eşliğinde cenazesini taşıyan ambulans geçerken, iştirakçiler çiçek çelenkleri getirdiler ve Filistin bayrakları salladılar. Militanlar havaya ateş açarken, birtakım bireyler, “Ramallah’tan Cenin’e, Allah sana rahmet eylesin Shireen” ve “Gerçek ses asla ölmez” sloganları eşliğinde havaya ateş açtı.
51 yaşındaki muhabir, çarşamba sabahı Batı Şeria’nın Cenin kentinde, olay yerindeki meslektaşlarının, beklenen bir İsrail askeri baskınını haber yapan küçük bir küme gazeteciye İsrail tarafınca düzenlediği akında başından vurulmuştu.
Vurulma anının görüntüsünde, Abu Aqleh’in bir miğfer taktığını ve açıkça “basın” olarak işaretlenmiş bir yelek ve kurşun geçirmez yelek giydiğini gösteriyor. El Cezire’nin sırtından vurulan imalcisi Ali Samodi, hastane yatağından Guardian’a verdiği demeçte İsrailli yetkililerin savlarının tersine, amaç alındıklarında gazetecilerin yanında duran silahlı adamlar olmadığını söylemiş oldu.
İsrail saldırıyı yalanlayıp gazetecinin kendi güvenlik bakılırsavlileri tarafınca vurulmadığını tez etmişti.
Cenaze merasiminde sayılmayacak kadar fazlaca polis vardı…
Başbakan Naftali Bennett de dahil olmak üzere İsrailli yetkililer ‘gazetecilerin şanssız vefatına yol açanların, çılgınca ateş açan silahlı Filistinliler’ olduğunu söylemiş olduler.
İsrail polisi, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki baskında İsrail askerlerince öldürülen Al Jazeera televizyonunun Filistinli bayan muhabiri Shireen Abu Aqleh’in naaşının omuzlarda taşınmasına müsaade vermeyerek cenazeye katılanlara cop, plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etti.
İsrail polisi Abu Aqleh’in naaşının morgdan çıkarılmasıyla bir arada hastane kapısına gelerek müdahalesine başladı.
Filistinliler fazlaca sevdikleri gazetecinin naaşını omuzlarında taşımak istedi lakin İsrail polisi buna müsaade vermek yerine cenazeye saldırdı
İsrail polisi, cenazenin yürüyerek taşınmasına müsaade vermedi. Cenazeye katılanlar, Abu Aqleh’in tabutunu hastane kapısına taşırken İsrail polisi ve cenazeye katılanlar içinde arbede yaşandı.
Olay anını toplumsal medya hesaplarından paylaşan birfazlaca gazeteci ve görgü şahidi polisin tabutun Filistin bayrağı ile kaplanmasına reaksiyon gösterdiğini ve bunu engellemeye çalıştığını aktardı.
Cenaze merasiminde çekilen ve haber ajansları tarafınca dünyaya servis edilen fotoğrafların birçoklarında tabuttaki Filistin bayrağının yaşanan karışıklık sırasında durduğu yerden kayarak düşmeye yüz tuttuğunu kanıtlıyor.
Gazetecinin Filistin bayrağına sarılı tabutu, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki meskeninin yakınındaki St. Joseph hastanesine giderken kentten ve Qalandia denetim noktasından geçerken en az 5.000 kişi sokakları doldurdu.
Görgü şahitleri polisin tabutun üzerine serilen Filistin bayrağına müdahale ettiğini söylüyor
Filistin Fetih hareketine ilişkin bir düzine maskeli silahlı adam eşliğinde cenazesini taşıyan ambulans geçerken, iştirakçiler çiçek çelenkleri getirdiler ve Filistin bayrakları salladılar. Militanlar havaya ateş açarken, birtakım bireyler, “Ramallah’tan Cenin’e, Allah sana rahmet eylesin Shireen” ve “Gerçek ses asla ölmez” sloganları eşliğinde havaya ateş açtı.
51 yaşındaki muhabir, çarşamba sabahı Batı Şeria’nın Cenin kentinde, olay yerindeki meslektaşlarının, beklenen bir İsrail askeri baskınını haber yapan küçük bir küme gazeteciye İsrail tarafınca düzenlediği akında başından vurulmuştu.
Vurulma anının görüntüsünde, Abu Aqleh’in bir miğfer taktığını ve açıkça “basın” olarak işaretlenmiş bir yelek ve kurşun geçirmez yelek giydiğini gösteriyor. El Cezire’nin sırtından vurulan imalcisi Ali Samodi, hastane yatağından Guardian’a verdiği demeçte İsrailli yetkililerin savlarının tersine, amaç alındıklarında gazetecilerin yanında duran silahlı adamlar olmadığını söylemiş oldu.
İsrail saldırıyı yalanlayıp gazetecinin kendi güvenlik bakılırsavlileri tarafınca vurulmadığını tez etmişti.
Cenaze merasiminde sayılmayacak kadar fazlaca polis vardı…
Başbakan Naftali Bennett de dahil olmak üzere İsrailli yetkililer ‘gazetecilerin şanssız vefatına yol açanların, çılgınca ateş açan silahlı Filistinliler’ olduğunu söylemiş olduler.