Sevgili okuyucular,
Uzatılmış yaz artık bizim için kesinlikle bitti. Ancak dünyanın güney yarım küresindeki Antarktika’da bu durum şu anda ivme kazanıyor. Ve Kuzey Kutbu’nda onlarca yıldır görünen şey artık netleşiyor: Deniz buzu geriliyor. Ancak artık buzun olmadığı yerde, daha az güneş ışığı yansıyor ve hem havada hem de suda sıcaklık artıyor. Deniz buzu araştırmacısı Stefanie AHaberlert, meslektaşım Tim Lewerenz ile yaptığı röportajda bunu çok etkileyici ve anlamlı bir şekilde şöyle özetliyor: “Sanki buzdolabımızı açık bırakıyormuşuz gibi.” Bu neden bizi Almanya’da da etkiledi? Lütfen okumaya devam edin.
Güney Kutbu’nda bir süredir kara buzlarının, yani Antarktika kıtasındaki buz kütlelerinin yok olduğu gözlemleniyor. Yeni olan şey, oradaki deniz buzunun da azalması ve Antarktika’daki kış aylarında ilk kez iyileşmemiş olması. Alfred Wegener Enstitüsü’nde kutup araştırmacısı olarak sık sık Antarktika’ya seyahat eden Stefanie AHaberlert, bunun alarmı artırdığını söylüyor.
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/AGRSN6JVJRQXA2EOENSLLRPVAE.jpg)
Antarktika’da Stefanie AHaberlert, “Bunu bu şekilde deneyimlemelerine izin verilen son insanlar biz olabiliriz”.
© Kaynak: Stefanie AHaberlert
Bu gelişmeler Kuzey Kutbu’nun kuzeyinde çok daha uzun süredir bilinmektedir. Buradaki sıcaklıklar, iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamanın üzerinde bir artış gösterdi ve deniz buzu, komşu ülkelerden gelen sera gazlarına daha fazla maruz kaldı. 1979’dan bu yana, Arktik deniz buzu yaz aylarında yarı yarıya, yani Almanya’nın on katından daha büyük bir alan kadar küçüldü.
Bu tür ısınan ve eriyen buz alanlarının sonucu, bir yandan deniz seviyelerinin yükselmesidir: Antarktika buz tabakası tamamen çözülseydi, dünya çapında yaklaşık 60 metrenin üzerinde bir sıcaklık olurdu. Kuzey Kutbu buz tabakasının tamamen erimesinin neden olduğu sekiz metrelik artış, kıyaslandığında neredeyse küçüktür. Öte yandan, soğuk kutup bölgeleri çok önemlidir, çünkü soğuk ve sıcak bölgeler arasındaki sıcaklık farkı, büyük okyanus akıntılarının yanı sıra, jet akımı gibi rüzgar akımlarını da devasa bir taşıma bandı gibi dünya çapında hareket ettirir.
Eriyen buz aynı zamanda jet akışını da zayıflatır
Ve burada zaten gözle görülür değişiklikler var. AHaberlert, “Jet akışı yavaşlıyor” diyor. Zaten sabit, yuvarlak yolunu terk ediyor ve dalgalar halinde dolaşmaya başlıyor. Hem Ahr Vadisi’ndeki felaket felaketi hem de Kuzey Avrupa’daki son sıcak Eylül günleri, yüksek ve alçak basınç alanlarının kalıcı olarak sıkışıp kaldığı Omega hava durumu olarak adlandırılan durumdan kaynaklanıyordu; ancak güçlü bir jet akımı, bu basınç alanının tıkanmasına neden olabilirdi. taşınmak. Ama şimdi zaman zaman yavaşlıyor. AHaberlert, “Bu bizim yeni normalimiz olacak: aşırılıklar arasında bir yaşam” diyor. Ve başka bir sayı söylüyor: üç. Bir ton CO₂ bu kadar metrekarelik deniz buzunu eritiyor.
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/4RNCMCRVL5IMGISJ7EW3WQVETZ.jpg)
Antarktika’daki imparator penguen yavruları.
© Kaynak: imago/Nature Picture Library
Antarktika buzunda bu durum imparator penguenleri de varoluşsal zorluklara sokuyor. Kışın ortasında hızlı buz üzerinde, yani kıyıda donmuş olan kütleler üzerinde ürerler. Orada yaza kadar yavrularını ortaklaşa yetiştiriyorlar. Ancak buz artık giderek daha erken ve çoğu zaman yavrular henüz uçmadan önce eriyor. Boyları bir metreyi aşan kuşlar iklim değişikliğinde hayatta kalabilecek mi? İmparator penguenler aslında yavrularını yetiştirmek için tekrar tekrar geleneksel üreme alanlarına dönüyorlar. Ancak esnek bir şekilde yanıt verirlerse umut vardır. Çünkü bu hafta yapılan bir araştırma, şu ana kadar yeterince alternatif üreme yerinin bulunduğunu gösterdi. Ama bu böyle mi kalacak?
Yani tasarruf ettiğimiz her ton CO₂ önemlidir; Arktik, Antarktika ve penguenleri ve ayrıca Ahr Vadisi için.
Gelecek haftaya kadar
Saygılarımla, Andrea Barthélémy
Ne yapabilirim?
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/W67Z7EWGCRAYBKVEVXNUL43ZTI.jpg)
Doğru tüketim dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilir mi?
© Kaynak: Haberler illüstrasyonu
Hiç süpermarketten yoğurt veya çikolata satın alarak yağmur ormanının bir parçasını kurtardınız mı? Yoksa bir kuyu inşasına mı yardım ettiniz? Artık pek çok şirket, tüketim yoluyla dünyayı biraz daha iyi, daha adil veya daha iklim dostu yapma vaadiyle reklam yapıyor. Uzmanlar “toplumsal etki yaratan ürünler”den söz ediyor. Ancak bu sözlerin tutulup tutulmadığı ve ne ölçüde tutulduğu her zaman belli olmuyor. Uzmanlar, bir şirketin ne kadar güvenilir olduğunu her zaman sorgulamanızı tavsiye ediyor. Sosyal yardımlar doğrulanabilir mi? Bağışların nasıl kullanılacağına dair internette bilgi var mı? Durum böyleyse – QR kodu yoluyla bir şey – o zaman “sosyal ayak izine sahip yoğurdun” tadını çıkarmak için her türlü neden var.
Bu umut veriyor
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/TAHIBK27LVEQNJWDIMB2557T2U.jpeg)
399 metre uzunluğu, 61 metre genişliği ve 23.664 adet 20 feetlik standart konteyner taşıma kapasitesiyle Berlin Ekspresi, Hapag-Lloyd’a göre şimdiye kadar Alman bayrağı altında seyreden en büyük yük gemisi. Aynı zamanda en temiz olanıdır çünkü fosil olmayan yakıtlarla da çalışabilmektedir.
© Kaynak: Marcus Brandt/dpa
Şu ana kadar açık denizlerdeki yük gemilerinin oldukça kirli olduğu düşünülüyordu. Sebebi ise çoğunlukla rafineri artıklarından elde edilen, kükürt ve diğer birçok kirletici maddeyi içeren ucuz ağır petrol ile çalışıyor olmaları. Hamburg nakliye şirketi Hapag-Lloyd, yeni mega yük gemisi “Berlin Express” ile artık daha iklim dostu nakliyeye yönelmek istiyor. Gemi aynı zamanda geleneksel yakıtla da çalışabilmesine rağmen şu anda yaklaşık dörtte bir oranında daha az CO₂ yayan sıvılaştırılmış doğal gazla (LNG) çalışıyor. Bu nedenle “çift yakıtlı” makine, fosil olmayan ve dolayısıyla biyometan veya e-metan gibi iklim açısından nötr yakıtlar için de uygundur. Pazartesi günü, 400 metre uzunluğunda ve 61 metre genişliğindeki gemi, ana limanı Hamburg’daki Hapag-Lloyd filosuna resmen eklendi.
Bu hafta önemli olan neydi?
Dış görünüş
:format(webp)/cloudfront-eu-central-1.images.arcpublishing.com/madsack/CGJOQVG3TRC4TPV7AORS35HIYY.jpg)
Bir kişi elinde bir elma tutar.
© Kaynak: Priscilla Du Preez/Unsplash
Bahçesinde elma ağacı olan herkes muhtemelen ilk sulu elmalı turtalarını pişirmiştir. Ancak iklim değişikliği birçok Alman’ın en sevdiği meyve için birçok soruna neden oluyor. Dolu ve fırtına gibi aşırı hava koşullarının yanı sıra zararlı böcekler ve mantar hastalıkları birçok hasatı yok eder ve hatta yeniden yetiştirilen çok eski elma çeşitleri bile burada bir çözüm değildir. Bu nedenle araştırmacılar hararetle sağlam çeşitler arıyorlar. Geleceğin elması ısıya dayanıklı olmalı ama aynı zamanda enerji yoğun soğutma gerektirmemesi için raf ömrü de uzun olmalı. Almanya’nın kuzey ve güneyindeki çiftçiler için geç çiçek açan çeşitler de iyi olacaktır. İklim değişikliği nedeniyle elma çiçekleri son 50 yılda iki hafta kadar ilerledi ve çiçekler sıklıkla ilkbahar donlarının kurbanı oluyor. Yetiştiriciler zaten ilk başarıları bildirdiler.
Sen de abone ol
Demokrasi Radarı: Almanya’da demokrasinin durumu nedir? Haberler ekibimiz bunu her Salı bu haber bülteninde araştırıyor.
Kriz radarı: Çatışmalar, savaşlar, felaketler – her Çarşamba Can Merey tarafından analiz ediliyor.
Gün: Editorial Network Almanya’dan haber brifingi. Her sabah saat 7’de.
Paha biçilemez: Parayla ilgili değerli ipuçları ve arka plan bilgileri – her Çarşamba.
Sermaye radarı: Hükümet bölgesinden kişisel izlenimler ve geçmişler. Her Salı, Perşembe ve Cumartesi.
Hayat ve biz: Sağlık, esenlik ve tüm aile için rehber – her iki perşembe.
Ne haber Amerika? ABD haber bülteni her iki Salı günü siyaset, toplum ve kültürdeki gelişmelere ilişkin arka plan bilgileri sağlıyor.
Yayın Ekibi: Netflix & Co. için en iyi dizi ve film ipuçları – her ay yenileniyor.
Uzatılmış yaz artık bizim için kesinlikle bitti. Ancak dünyanın güney yarım küresindeki Antarktika’da bu durum şu anda ivme kazanıyor. Ve Kuzey Kutbu’nda onlarca yıldır görünen şey artık netleşiyor: Deniz buzu geriliyor. Ancak artık buzun olmadığı yerde, daha az güneş ışığı yansıyor ve hem havada hem de suda sıcaklık artıyor. Deniz buzu araştırmacısı Stefanie AHaberlert, meslektaşım Tim Lewerenz ile yaptığı röportajda bunu çok etkileyici ve anlamlı bir şekilde şöyle özetliyor: “Sanki buzdolabımızı açık bırakıyormuşuz gibi.” Bu neden bizi Almanya’da da etkiledi? Lütfen okumaya devam edin.
Güney Kutbu’nda bir süredir kara buzlarının, yani Antarktika kıtasındaki buz kütlelerinin yok olduğu gözlemleniyor. Yeni olan şey, oradaki deniz buzunun da azalması ve Antarktika’daki kış aylarında ilk kez iyileşmemiş olması. Alfred Wegener Enstitüsü’nde kutup araştırmacısı olarak sık sık Antarktika’ya seyahat eden Stefanie AHaberlert, bunun alarmı artırdığını söylüyor.
Antarktika’da Stefanie AHaberlert, “Bunu bu şekilde deneyimlemelerine izin verilen son insanlar biz olabiliriz”.
© Kaynak: Stefanie AHaberlert
Bu gelişmeler Kuzey Kutbu’nun kuzeyinde çok daha uzun süredir bilinmektedir. Buradaki sıcaklıklar, iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamanın üzerinde bir artış gösterdi ve deniz buzu, komşu ülkelerden gelen sera gazlarına daha fazla maruz kaldı. 1979’dan bu yana, Arktik deniz buzu yaz aylarında yarı yarıya, yani Almanya’nın on katından daha büyük bir alan kadar küçüldü.
Bu tür ısınan ve eriyen buz alanlarının sonucu, bir yandan deniz seviyelerinin yükselmesidir: Antarktika buz tabakası tamamen çözülseydi, dünya çapında yaklaşık 60 metrenin üzerinde bir sıcaklık olurdu. Kuzey Kutbu buz tabakasının tamamen erimesinin neden olduğu sekiz metrelik artış, kıyaslandığında neredeyse küçüktür. Öte yandan, soğuk kutup bölgeleri çok önemlidir, çünkü soğuk ve sıcak bölgeler arasındaki sıcaklık farkı, büyük okyanus akıntılarının yanı sıra, jet akımı gibi rüzgar akımlarını da devasa bir taşıma bandı gibi dünya çapında hareket ettirir.
Eriyen buz aynı zamanda jet akışını da zayıflatır
Ve burada zaten gözle görülür değişiklikler var. AHaberlert, “Jet akışı yavaşlıyor” diyor. Zaten sabit, yuvarlak yolunu terk ediyor ve dalgalar halinde dolaşmaya başlıyor. Hem Ahr Vadisi’ndeki felaket felaketi hem de Kuzey Avrupa’daki son sıcak Eylül günleri, yüksek ve alçak basınç alanlarının kalıcı olarak sıkışıp kaldığı Omega hava durumu olarak adlandırılan durumdan kaynaklanıyordu; ancak güçlü bir jet akımı, bu basınç alanının tıkanmasına neden olabilirdi. taşınmak. Ama şimdi zaman zaman yavaşlıyor. AHaberlert, “Bu bizim yeni normalimiz olacak: aşırılıklar arasında bir yaşam” diyor. Ve başka bir sayı söylüyor: üç. Bir ton CO₂ bu kadar metrekarelik deniz buzunu eritiyor.
Antarktika’daki imparator penguen yavruları.
© Kaynak: imago/Nature Picture Library
Antarktika buzunda bu durum imparator penguenleri de varoluşsal zorluklara sokuyor. Kışın ortasında hızlı buz üzerinde, yani kıyıda donmuş olan kütleler üzerinde ürerler. Orada yaza kadar yavrularını ortaklaşa yetiştiriyorlar. Ancak buz artık giderek daha erken ve çoğu zaman yavrular henüz uçmadan önce eriyor. Boyları bir metreyi aşan kuşlar iklim değişikliğinde hayatta kalabilecek mi? İmparator penguenler aslında yavrularını yetiştirmek için tekrar tekrar geleneksel üreme alanlarına dönüyorlar. Ancak esnek bir şekilde yanıt verirlerse umut vardır. Çünkü bu hafta yapılan bir araştırma, şu ana kadar yeterince alternatif üreme yerinin bulunduğunu gösterdi. Ama bu böyle mi kalacak?
Yani tasarruf ettiğimiz her ton CO₂ önemlidir; Arktik, Antarktika ve penguenleri ve ayrıca Ahr Vadisi için.
Gelecek haftaya kadar
Saygılarımla, Andrea Barthélémy
Ne yapabilirim?
Doğru tüketim dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilir mi?
© Kaynak: Haberler illüstrasyonu
Hiç süpermarketten yoğurt veya çikolata satın alarak yağmur ormanının bir parçasını kurtardınız mı? Yoksa bir kuyu inşasına mı yardım ettiniz? Artık pek çok şirket, tüketim yoluyla dünyayı biraz daha iyi, daha adil veya daha iklim dostu yapma vaadiyle reklam yapıyor. Uzmanlar “toplumsal etki yaratan ürünler”den söz ediyor. Ancak bu sözlerin tutulup tutulmadığı ve ne ölçüde tutulduğu her zaman belli olmuyor. Uzmanlar, bir şirketin ne kadar güvenilir olduğunu her zaman sorgulamanızı tavsiye ediyor. Sosyal yardımlar doğrulanabilir mi? Bağışların nasıl kullanılacağına dair internette bilgi var mı? Durum böyleyse – QR kodu yoluyla bir şey – o zaman “sosyal ayak izine sahip yoğurdun” tadını çıkarmak için her türlü neden var.
Bu umut veriyor
399 metre uzunluğu, 61 metre genişliği ve 23.664 adet 20 feetlik standart konteyner taşıma kapasitesiyle Berlin Ekspresi, Hapag-Lloyd’a göre şimdiye kadar Alman bayrağı altında seyreden en büyük yük gemisi. Aynı zamanda en temiz olanıdır çünkü fosil olmayan yakıtlarla da çalışabilmektedir.
© Kaynak: Marcus Brandt/dpa
Şu ana kadar açık denizlerdeki yük gemilerinin oldukça kirli olduğu düşünülüyordu. Sebebi ise çoğunlukla rafineri artıklarından elde edilen, kükürt ve diğer birçok kirletici maddeyi içeren ucuz ağır petrol ile çalışıyor olmaları. Hamburg nakliye şirketi Hapag-Lloyd, yeni mega yük gemisi “Berlin Express” ile artık daha iklim dostu nakliyeye yönelmek istiyor. Gemi aynı zamanda geleneksel yakıtla da çalışabilmesine rağmen şu anda yaklaşık dörtte bir oranında daha az CO₂ yayan sıvılaştırılmış doğal gazla (LNG) çalışıyor. Bu nedenle “çift yakıtlı” makine, fosil olmayan ve dolayısıyla biyometan veya e-metan gibi iklim açısından nötr yakıtlar için de uygundur. Pazartesi günü, 400 metre uzunluğunda ve 61 metre genişliğindeki gemi, ana limanı Hamburg’daki Hapag-Lloyd filosuna resmen eklendi.
Bu hafta önemli olan neydi?
Dış görünüş
Bir kişi elinde bir elma tutar.
© Kaynak: Priscilla Du Preez/Unsplash
Bahçesinde elma ağacı olan herkes muhtemelen ilk sulu elmalı turtalarını pişirmiştir. Ancak iklim değişikliği birçok Alman’ın en sevdiği meyve için birçok soruna neden oluyor. Dolu ve fırtına gibi aşırı hava koşullarının yanı sıra zararlı böcekler ve mantar hastalıkları birçok hasatı yok eder ve hatta yeniden yetiştirilen çok eski elma çeşitleri bile burada bir çözüm değildir. Bu nedenle araştırmacılar hararetle sağlam çeşitler arıyorlar. Geleceğin elması ısıya dayanıklı olmalı ama aynı zamanda enerji yoğun soğutma gerektirmemesi için raf ömrü de uzun olmalı. Almanya’nın kuzey ve güneyindeki çiftçiler için geç çiçek açan çeşitler de iyi olacaktır. İklim değişikliği nedeniyle elma çiçekleri son 50 yılda iki hafta kadar ilerledi ve çiçekler sıklıkla ilkbahar donlarının kurbanı oluyor. Yetiştiriciler zaten ilk başarıları bildirdiler.
Sen de abone ol
Demokrasi Radarı: Almanya’da demokrasinin durumu nedir? Haberler ekibimiz bunu her Salı bu haber bülteninde araştırıyor.
Kriz radarı: Çatışmalar, savaşlar, felaketler – her Çarşamba Can Merey tarafından analiz ediliyor.
Gün: Editorial Network Almanya’dan haber brifingi. Her sabah saat 7’de.
Paha biçilemez: Parayla ilgili değerli ipuçları ve arka plan bilgileri – her Çarşamba.
Sermaye radarı: Hükümet bölgesinden kişisel izlenimler ve geçmişler. Her Salı, Perşembe ve Cumartesi.
Hayat ve biz: Sağlık, esenlik ve tüm aile için rehber – her iki perşembe.
Ne haber Amerika? ABD haber bülteni her iki Salı günü siyaset, toplum ve kültürdeki gelişmelere ilişkin arka plan bilgileri sağlıyor.
Yayın Ekibi: Netflix & Co. için en iyi dizi ve film ipuçları – her ay yenileniyor.