Dünya insan hakları nedir ?

Emirhan

New member
4 Yıllık Lisans mı? Bitmeyen Maratonun Mizahi Anatomisi

Selam dostlar,

Şöyle bir düşünün: 4 yıllık lisans eğitimi… Adı üzerinde “4 yıl” ama fiilen kimisi için 6, kimisi için 7 yıl süren, bazen de “hadi sen en iyisi yüksek lisansa da gir, biraz daha takıl” denilen bir serüven. Bir yandan diploma hayali, bir yandan KYK borcu, öte yandan aileye verilen klasik cevap: “Anne, dersler çok yoğun, o yüzden mezuniyet biraz gecikti.” İşte bu başlıkta, hep birlikte bu “bitmeyen 4 yılın” macerasını biraz mizah, biraz empati, biraz da stratejiyle tartışalım istiyorum.

---

Kadınların Empati Yüklü Lisans Yolculuğu

Kadın forumdaşlarımız, lisans macerasına genellikle sosyal bağları ön planda tutarak yaklaşır. Birinci sınıfta hemen “ders çalışma grupları” kurulur, “not paylaşım” WhatsApp grupları açılır. Aslında notların %80’i kimsenin okumadığı 150 sayfalık özetlerdir ama paylaşma eyleminin kendisi bile dayanışmadır.

Bir de işin duygusal kısmı vardır: Sınıfta devamsızlıktan kalan bir arkadaş için “Çocukcağız üzülmesin, moralini bozmamak lazım” diye hocalara rica edenler hep onlar olur. Empati o kadar güçlüdür ki, sınavdan düşük not alınca bile önce arkadaşını teselli eder:

— “Boşver canım, zaten bu hoca kimseye yüksek vermiyor.”

Halbuki içeride kendi de ağlamaktadır.

---

Erkeklerin Çözüm Odaklı Lisans Yaklaşımı

Erkek forumdaşlarımıza gelirsek, onların mottosu bellidir: “Nasıl minimum çabayla bu dersi geçerim?” Stratejiye dayalı, tam anlamıyla satranç hamleleri gibi planlar yapılır:

— “Hocanın en çok sorduğu sorular bunlar, geri kalanını ezberleme.”

— “Bak, geçen senenin vize soruları elimde, %70 benzer çıkıyor.”

Proje ödevinde ise klasik görev paylaşımı:

— “Sen yazıyı yaz, sen PowerPoint yap, ben de sunumda konuşurum.”

Yani stratejik iş bölümü maksimum! Erkekler için asıl amaç 4 yılı “uzatmadan” tamamlamak. Ama işin ironisi şudur: Tam bu çabalarla mezuniyet süresi yine 5-6 yılı bulur.

---

Lisans = Sosyal Adalet Laboratuvarı

İşin komik yanı, üniversite yılları aslında toplumsal adaletin bir provası gibidir. Kim hangi sırada söz alacak, kimin sesi daha çok çıkacak, kim notları toplayacak, kim sunumda parlayacak… Hepsi bir çeşit mikro-demokrasi denemesi.

Kadınlar genelde “hadi hepimiz eşit katkı verelim” derken, erkekler “abi en mantıklısı şu, herkes aynı işi yapmasın” diyerek pragmatik çözümler sunar. Biri duygusal adalet, diğeri rasyonel adalet peşindedir. İşte tam da bu çatışma, grup ödevlerinin %99’unun neden sabaha karşı 03:00’te hâlâ bitmediğinin cevabıdır.

---

4 Yılda Bitmeyenler Kulübü

Bir de var ki, 4 yıllık lisansı 8 senede anca bitiren kahramanlar… Onlar üniversitenin sembolik figürleridir. Her dönem yeni gelen öğrencilere kampüs turu yaptırırlar çünkü kimse onlar kadar okulu tanımaz. Hocalar bile artık adlarını ezberlemiştir:

— “Sen hâlâ buradasın ha?”

Onlar için üniversite sadece eğitim değil, adeta bir “hayat tarzı”dır. Mezuniyet töreninde kep atarken yanındaki öğrenciler 18 yaşında, kendisi ise askerlik tecilini üçüncü kez uzatmıştır.

---

Aile Faktörü: “Mezun Ol da Ne Olursan Ol”

Üniversitenin görünmeyen aktörleri ise ailelerdir. Annenin her telefon açtığında ilk sorusu:

— “Oğlum, derslerin nasıl gidiyor?”

Babaların klasik repliği:

— “Bak kızım, bizim zamanımızda böyle değildi, biz çok çalışırdık.”

Gerçekte ise ailelerin tek derdi çocuğun mezun olup KPSS, mülakat, iş görüşmesi zincirine katılmasıdır. Ama biz öğrenciler için bu süreç bir türlü hızlanmaz. Çünkü lisans hayatı, arkadaşlıkların, aşkların, partilerin, kantin sohbetlerinin ve “yarın çalışırım” yalanlarının toplamıdır.

---

Forumdaşlara Sorular

— Sizce 4 yıllık lisans eğitimi gerçekten 4 yılda bitirilebilen bir süreç mi, yoksa “asgari 4 yıl” mı demeliyiz?

— Kadınların empati ve dayanışma odaklı yaklaşımları mı daha avantajlı, yoksa erkeklerin stratejik ve çözümcü bakış açısı mı?

— Grup ödevlerinde siz hangi roldeydiniz: notları toplayan mı, PowerPoint hazırlayan mı, yoksa sadece sunumda konuşan mı?

— 4 yılda bitirmeyi başaranlara tavsiyeniz ne: “Helal olsun mu?” yoksa “Biraz daha takılsaydınız iyiydi” mi?

---

Sonuç: 4 Yıllık Lisans Bir Yolculuktur

Dostlar, şaka bir yana, 4 yıllık lisans sadece bir diploma değil; sabır, empati, strateji ve bol kahkaha içeren bir yolculuk. Kadınların ilişki ve empati odaklı yaklaşımlarıyla erkeklerin çözümcü ve stratejik tavırları birleşince aslında ortaya müthiş bir denge çıkıyor. Hepimiz bu süreçte farklı renkler katıyoruz.

Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizin lisans maceranız ne kadar sürdü? 4 yıl mı, yoksa “fakülte yıllarının efsanesi” olma yolunda ilerleyenlerden misiniz? Gelin, biraz gülümseyelim ve anılarımızı paylaşalım.