‘Lazos de sangre’nin yeni sezonu bu gece 1. La’da (22:35), Tamara Falcó ve Íñigo Onieva’nın evliliğine çok yakın bir konuğun yer alacağı özel bir düğünle başlıyor. Tartışmanın lideri, küçük ekrandan bir yıldan fazla uzak kaldıktan sonra TVE’ye geri dönen Jordi González (60 yaşındaki Barselona). Bunu, ağdaki en başarılı programlardan bazılarını sunduğu Telecinco’da çeyrek asırdır kesintisiz olarak yapıyor.
–Aradan geçen bir yılın ardından, sizi ‘Blood Ties’ konusunda televizyona dönmeye ikna eden ne oldu?
-2022’nin tamamını, dinlenmeyi ve çalışmayı bıraksam bile karar vermeyi uzun zamandır planladığım izinli bir yıl geçirdim. Güç alıp devam edip etmediğini bilmek için. O yıl İspanya dışındaydım ve kısa bir süre önce TVE’nin Originals direktörü Ana María Bordas beni arayıp ‘Lazos de sangre’ teklif etti. Prestijli, çok iyi yapılmış bir program ve beni ikna etmeleri uzun sürmedi. Aynı zamanda son profesyonel aşamamda yaptığımdan oldukça farklı bir format. Heyecanlıydım.
–Daha önce dizinin hayranı mıydınız?
-Onu tanırdım ve belgesellerini izlerdim. Karakterlerin belgelenmiş biyografileri çok iyi yapılmış. Ayrıca, dünyanın dört bir yanından görüntülerin yer aldığı 60 yıllık bu evin arşivine erişimleri olduğunu ve programın İspanya’nın ortak hafızasının bir parçası olan insanlara veya aile destanlarına adandığını düşünün. Bu iyi bir ürün ve ardından elimden geldiğince moderatörlük yapacağım tartışması geliyor.
‘Lazos de sangre’nin yeni sezonu bu gece 1. La’da (22:35), Tamara Falcó ve Íñigo Onieva’nın evliliğine çok yakın bir konuğun yer alacağı özel bir düğünle başlıyor. Tartışmanın lideri, küçük ekrandan bir yıldan fazla uzak kaldıktan sonra TVE’ye geri dönen Jordi González (60 yaşındaki Barselona). Bunu, ağdaki en başarılı programlardan bazılarını sunduğu Telecinco’da çeyrek asırdır kesintisiz olarak yapıyor.
–‘Lazos de sangre’nin üçüncü sunucususunuz, formata ne gibi katkılar sağlayabileceğinizi düşünüyorsunuz?
– Kendim katkıda bulunacağım. Bana gerçekten ne televizyon ne de yapımcı bunu nasıl yapmam gerektiğini söylemediler. Beni münazara yaparken gördüler ve sanırım nasıl ılımlı olunacağını bileceğime güveniyorlar. Her birinin kendi tarzı vardır. Bir karakterden bahsederken ıslanmayı sevmem. Moderatörün yorum yapmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
–Bu sezon hangi karakterler veya destanlar başrolde olacak?
-Bu gece, bariz güncel sebeplerden dolayı, Tamara Falcó ve aile destanıyla başlıyoruz. Önümüzdeki haftalarda Massiel ve şarkıcının sette yer alacağı bir programımız olacak; bir diğeri Camarón de la Isla ve Mecano’ya adanmıştır. Format, müzik, sinema, edebiyat alanlarında tanınmış kişilere, kamusal alanda olduğu sürece, insanların bildiği yelpazeyi açar.
–Geçmiş zamanlara özlemle bakanlardan mısınız?
-Geçmiş hepimizi yarattı ama ben nostaljik değilim. Arabamı değiştirdiğimde son zamanlarda sahip olduğum araca veda etmiyorum. Değiştirmeyi ve güncel olmayı seviyorum. Yeni bir telefon modeli çıktığında onu beş yıldır kullandığım telefona tercih ederim.
–Telecinco’da 25 yıldan fazla zaman geçirdikten sonra TVE’ye geri döner. Profesyonel kariyerinize başladığınız televizyona dönüş nasıl oldu?
-TVE’ye 1985’te Katalonya’da üç ay sürmesi gereken ve altı yıl süren ‘La palmera’ adlı bir öğleden sonra programında başladım. Ardından ulusal yayına geçti. Sonra TV3’e, Telemadrid’e, Antena 3’e gittim… Canal Plus hariç tüm kanallarda bulundum. Bu tür bir benzetme beni güldürüyor çünkü şu anda TVE’de derecemi bitiriyorum çünkü zaten çok yaşındayım. Bu şirket çok değişti. Başladığımda sadece TVE vardı, analog yayın yapıyordu ve muazzam izleyici kitlesi vardı çünkü rekabet yoktu.
–O milyoner izleyicilerden ‘prime time’da %12’lik bir paya ulaşmak artık zor…
-Televizyonda referans olan Amerika Birleşik Devletleri’nde parçalanma, on-demand televizyon ve platformlarda birçok teklifinizin olması nedeniyle başarılı programları %8 civarındadır. 10 yıl önce %25’i vermeseydiniz sizden alırlar ve programınız biterdi. Şimdi %10 ile memnunlar ve bu bir başarı.
–Bu boşluk yılında televizyonu özlediniz mi?
-İşimi gerçekten seviyorum, harika vakit geçiriyorum ama biraz ara vermek istedim. Açıkçası televizyonu özlemedim. Çalışmamaktan dolayı boşluk hissi hiç yaşamadım, tam tersi. Çalışmaktan çok çalışmamayı istediğimi fark ediyordum. Bu süre zarfında artık istemediğim bir proje veya program türü teklif edildi. heyecanlanmadım
–İzleyicilerine veda etmeden Telecinco’dan ayrıldı.
-Telecinco’da sunduğum son program 26 Aralık 2021’deydi. Ben de “Peki, birazdan görüşeceğiz” dedim. Ben de veda etmeyecektim çünkü bu bir daha görmeyeceğin insanlarla yaptığın bir şey. Ve bitirdiğimde Telecinco’ya geri dönmeyeceğime ikna olmadım. Mediaset’ten çıktım ve yön değişikliği de dahil olmak üzere pek çok şey oldu. Geri döndüğümde, ister Telecinco’dan ister başka bir kanaldan olsun, tekliflere açıktım.
–Eski zincirinizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Program değişiklikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
-İşe yarayan bir şeyi değiştirmek her zaman risklidir. Ama risk almazsan, sıkışıp kalırsın ve durgunlaşırsın. Israr ediyorum, uzaktaydım ve eski şirketimin gelişimini yaşamadım. Hareketler ve değişimler olduğunu biliyorum ama dürüst olmak gerekirse onları takip etmediğim için değerlendiremiyorum. İzleyiciler şu anda optimal değilse, bunun nedeni tam olarak başka bir aşamadan başlamaları ve değişikliklerin konsolide edilmesinin biraz zaman almasıdır.
–Aradan geçen bir yılın ardından, sizi ‘Blood Ties’ konusunda televizyona dönmeye ikna eden ne oldu?
-2022’nin tamamını, dinlenmeyi ve çalışmayı bıraksam bile karar vermeyi uzun zamandır planladığım izinli bir yıl geçirdim. Güç alıp devam edip etmediğini bilmek için. O yıl İspanya dışındaydım ve kısa bir süre önce TVE’nin Originals direktörü Ana María Bordas beni arayıp ‘Lazos de sangre’ teklif etti. Prestijli, çok iyi yapılmış bir program ve beni ikna etmeleri uzun sürmedi. Aynı zamanda son profesyonel aşamamda yaptığımdan oldukça farklı bir format. Heyecanlıydım.
–Daha önce dizinin hayranı mıydınız?
-Onu tanırdım ve belgesellerini izlerdim. Karakterlerin belgelenmiş biyografileri çok iyi yapılmış. Ayrıca, dünyanın dört bir yanından görüntülerin yer aldığı 60 yıllık bu evin arşivine erişimleri olduğunu ve programın İspanya’nın ortak hafızasının bir parçası olan insanlara veya aile destanlarına adandığını düşünün. Bu iyi bir ürün ve ardından elimden geldiğince moderatörlük yapacağım tartışması geliyor.
‘Lazos de sangre’nin yeni sezonu bu gece 1. La’da (22:35), Tamara Falcó ve Íñigo Onieva’nın evliliğine çok yakın bir konuğun yer alacağı özel bir düğünle başlıyor. Tartışmanın lideri, küçük ekrandan bir yıldan fazla uzak kaldıktan sonra TVE’ye geri dönen Jordi González (60 yaşındaki Barselona). Bunu, ağdaki en başarılı programlardan bazılarını sunduğu Telecinco’da çeyrek asırdır kesintisiz olarak yapıyor.
–‘Lazos de sangre’nin üçüncü sunucususunuz, formata ne gibi katkılar sağlayabileceğinizi düşünüyorsunuz?
– Kendim katkıda bulunacağım. Bana gerçekten ne televizyon ne de yapımcı bunu nasıl yapmam gerektiğini söylemediler. Beni münazara yaparken gördüler ve sanırım nasıl ılımlı olunacağını bileceğime güveniyorlar. Her birinin kendi tarzı vardır. Bir karakterden bahsederken ıslanmayı sevmem. Moderatörün yorum yapmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
–Bu sezon hangi karakterler veya destanlar başrolde olacak?
-Bu gece, bariz güncel sebeplerden dolayı, Tamara Falcó ve aile destanıyla başlıyoruz. Önümüzdeki haftalarda Massiel ve şarkıcının sette yer alacağı bir programımız olacak; bir diğeri Camarón de la Isla ve Mecano’ya adanmıştır. Format, müzik, sinema, edebiyat alanlarında tanınmış kişilere, kamusal alanda olduğu sürece, insanların bildiği yelpazeyi açar.
–Geçmiş zamanlara özlemle bakanlardan mısınız?
-Geçmiş hepimizi yarattı ama ben nostaljik değilim. Arabamı değiştirdiğimde son zamanlarda sahip olduğum araca veda etmiyorum. Değiştirmeyi ve güncel olmayı seviyorum. Yeni bir telefon modeli çıktığında onu beş yıldır kullandığım telefona tercih ederim.
–Telecinco’da 25 yıldan fazla zaman geçirdikten sonra TVE’ye geri döner. Profesyonel kariyerinize başladığınız televizyona dönüş nasıl oldu?
-TVE’ye 1985’te Katalonya’da üç ay sürmesi gereken ve altı yıl süren ‘La palmera’ adlı bir öğleden sonra programında başladım. Ardından ulusal yayına geçti. Sonra TV3’e, Telemadrid’e, Antena 3’e gittim… Canal Plus hariç tüm kanallarda bulundum. Bu tür bir benzetme beni güldürüyor çünkü şu anda TVE’de derecemi bitiriyorum çünkü zaten çok yaşındayım. Bu şirket çok değişti. Başladığımda sadece TVE vardı, analog yayın yapıyordu ve muazzam izleyici kitlesi vardı çünkü rekabet yoktu.
–O milyoner izleyicilerden ‘prime time’da %12’lik bir paya ulaşmak artık zor…
-Televizyonda referans olan Amerika Birleşik Devletleri’nde parçalanma, on-demand televizyon ve platformlarda birçok teklifinizin olması nedeniyle başarılı programları %8 civarındadır. 10 yıl önce %25’i vermeseydiniz sizden alırlar ve programınız biterdi. Şimdi %10 ile memnunlar ve bu bir başarı.
–Bu boşluk yılında televizyonu özlediniz mi?
-İşimi gerçekten seviyorum, harika vakit geçiriyorum ama biraz ara vermek istedim. Açıkçası televizyonu özlemedim. Çalışmamaktan dolayı boşluk hissi hiç yaşamadım, tam tersi. Çalışmaktan çok çalışmamayı istediğimi fark ediyordum. Bu süre zarfında artık istemediğim bir proje veya program türü teklif edildi. heyecanlanmadım
–İzleyicilerine veda etmeden Telecinco’dan ayrıldı.
-Telecinco’da sunduğum son program 26 Aralık 2021’deydi. Ben de “Peki, birazdan görüşeceğiz” dedim. Ben de veda etmeyecektim çünkü bu bir daha görmeyeceğin insanlarla yaptığın bir şey. Ve bitirdiğimde Telecinco’ya geri dönmeyeceğime ikna olmadım. Mediaset’ten çıktım ve yön değişikliği de dahil olmak üzere pek çok şey oldu. Geri döndüğümde, ister Telecinco’dan ister başka bir kanaldan olsun, tekliflere açıktım.
–Eski zincirinizin durumunu nasıl görüyorsunuz? Program değişiklikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
-İşe yarayan bir şeyi değiştirmek her zaman risklidir. Ama risk almazsan, sıkışıp kalırsın ve durgunlaşırsın. Israr ediyorum, uzaktaydım ve eski şirketimin gelişimini yaşamadım. Hareketler ve değişimler olduğunu biliyorum ama dürüst olmak gerekirse onları takip etmediğim için değerlendiremiyorum. İzleyiciler şu anda optimal değilse, bunun nedeni tam olarak başka bir aşamadan başlamaları ve değişikliklerin konsolide edilmesinin biraz zaman almasıdır.