Bibliosmia ne demek ?

Irem

New member
Bibliosmia: Kitap Kokusu ve Psikolojik Yönleri!

Ah, kitap kokusu… Hepimizin severek kokladığı, yeni alınmış bir kitabın sayfalarından gelen o büyülü, hafif ama bir o kadar da derin aromanın adı. Adını duyduğumuzda gözümüzde canlanan şey sadece bir kokudan çok daha fazlasıdır: Anılar, heyecanlar, ilk okuma deneyimleri ve belki de biraz nostalji. Peki, bu “kitap kokusu”nun tam olarak ne olduğunu biliyor muyuz? Daha da önemlisi, neden bazı insanlar yeni kitapları koklama konusunda adeta bir koleksiyonculuk seviyesinde takıntılıdır? İşte, bu yazıda kitap kokusunun ardındaki gizemi, psikolojik ve duygusal etkilerini, hatta cinsiyetler arası farklılıkları mizahi bir dille inceleyeceğiz.

Bibliosmia Nedir?

Evet, doğru duydunuz; kitap kokusu gerçekten de bilimsel bir terimle anılıyor. Bu terime bibliosmia denir ve kelime kökeni, Yunanca “biblion” (kitap) ve “osmē” (koku) kelimelerinden türetilmiştir. Yani, kitaptan gelen o büyülü kokunun ismi aslında çok derinlere, etimolojik olarak bile dayanıyor. Ne kadar cool, değil mi? Ama şimdi gerçek soruya gelelim: Neden kitaplar kokar?

Yeni kitapların kokusunu belirleyen, basım sürecinde kullanılan kağıt, mürekkep, ciltleme malzemeleri ve yapıştırıcılar gibi maddelerdir. Bu maddeler zamanla kimyasal bileşenler salarak havaya karışır ve “o” kokuyu oluşturur. Ancak bu kimyasal bileşiklerin yanı sıra, kitaplara duyduğumuz duygusal bağlılık da bu kokuyu algılamamızı etkiler. Kitap kokusunun ardında sadece fiziksel bir kimyasal süreç değil, derin bir duygusal ilişki de yatmaktadır.

Herkes Kitap Koklamayı Sever mi?

Birçok insan, yeni alınmış bir kitabın sayfalarını açıp koklamayı çok seviyor, ancak bazıları için bu davranış biraz garip ve hatta tüyler ürpertici olabilir. Kitap kokusunu sevmenin ardında aslında insan beyninin duyusal algıları ve duygusal hafızası yatıyor. Beynimiz, yeni kitaplarla ilk tanıştığımızda, o kokuyu bir tür rahatlatıcı ve güven verici bir işaret olarak kodlar.

Peki ya kadınlar ve erkekler? Herkesin kitap kokusuna yaklaşımı farklı olabilir mi? Eğer bir erkek kitap kokusunun kokusunu benimsediğinde stratejik bir biçimde “evet, bu kitabı alıp hemen okurum” diye düşünüyorsa, bazı kadınlar ise kitaba dokunup o kokuyu aldığında “Bu kitap bana bir şeyler hissettiriyor, bu anı yaşamalıyım!” şeklinde düşünerek daha empatik bir yaklaşım geliştirebilirler. Tabii bu tamamen eğlenceli bir bakış açısı; kitap koklamanın cinsiyetle bir ilgisi yok, ama bazen biraz mizahi bir bakış açısı da keyifli olabilir.

Kitap Kokusu ve Duygusal Bağlantılar

Duygusal hafızaya sahip olmak, insanın kitaplarla kurduğu bağı özel kılar. Özellikle yeni kitap kokusu, kişiye aniden bir nostalji dalgası veya geçmişte okuduğu bir kitabı hatırlatma etkisi yapabilir. Kitaplar, tıpkı eski bir parfüm gibi, bizi geçmişe götürebilir. Bu durum, beyin kimyasallarımızın nasıl çalıştığının bir yansımasıdır. Kokular, duygularla doğrudan ilişkilidir ve kitap kokusu, beynin geçmişteki okumalarla ilgili hisleri canlandırabilir.

Örneğin, ilk kez bir macera kitabı okuduğunuzda hissettikleriniz, yıllar sonra aynı türde bir kitap kokladığınızda geri gelebilir. Bu, aslında kitabın kendisinden daha fazlasıdır. Kitaplar, bir tür hafızadır ve o kokuyla birlikte belleğimizin gizli köşelerinde derin duygusal izler bırakır.

Erkekler, Kitap Kokusunu ve Strateji!

Şimdi gelelim biraz daha eğlenceli bir noktaya. Erkeklerin kitap kokusu ile ilişkisini incelediğimizde, belki de bazılarının içindeki stratejik yaklaşımı fark edebiliriz. Kitapları alırken kokusunu da beğenen erkekler, “evet, bu kitap kesinlikle benim kitaplıkta yerini almalı” diye düşünürler. Birçok erkek, kitapları yalnızca entelektüel bir araç olarak değil, aynı zamanda başarmak, bir hedefi elde etmek için bir araç olarak görürler. Kitap kokusunun da, bu stratejik hedeflerin bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. “Benim okuduğum kitaplar, sadece içerikleriyle değil, kokularıyla da değerli” şeklinde bir yaklaşım ortaya çıkabilir.

Kadınlar ve Kitap Kokusunun Empatik Yönü

Kadınlar, kitapları genellikle duygusal bir bağ kurarak okurlar. Onlar için kitap kokusu bir rahatlama aracı olabilir, ayrıca her sayfa bir yeni ilişki, bir yeni duygu anlamına gelir. Kitapların kokusunu alırken, bir yazarla, bir karakterle ya da bir olayla empati kurmak isteyen kadınlar, daha çok “bu kitap bana ne hissettiriyor?” diye sorgularlar. Kitap kokusuyla bağlantılı olarak, kitabı ellerinde tutarken daha çok "an"ı yaşamaya odaklanırlar. Kitaplar, bazen bir dost gibi, bazen de bir terapi aracı gibi görülür.

Sonuç Olarak: Kitap Kokusu, Hayatımıza Bir Dokunuş

Kitap kokusunun ardında sadece fiziksel bir fenomen yoktur; bu, kişisel bir deneyim, bir duyusal yolculuktur. Hepimiz farklı sebeplerle kitap kokusunu severiz. Kimimiz stratejik bir hedef olarak, kimimiz de derin duygusal bir bağ kurarak bu kokuyu alır. Ancak nihayetinde kitap kokusu, insanın hayatta küçük ama değerli anları yakalama şeklidir. Ve kim bilir, belki de biraz nostaljik bir anı, biraz da eğlenceli bir sohbet bir sonraki kitap alışverişinizde sizi bekliyordur.

Kitap kokusuyla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Hangisini daha çok seviyorsunuz: Kitapları koklamak mı, yoksa kitabın sunduğu duygusal dünyaya dalmak mı?